Osmanlı Devleti'nde Istihbarat Yapılanması

'Osmanlı Devlet Yapısı' forumunda AKINCI tarafından 18 Ekim 2017 tarihinde açılan konu

?

Osmanlı döneminde kurulan istihbarat teşkilatlarının başarılı sonuçlar aldığını düşünüyor musunuz?

  1. Evet

    2 oy
    100.0%
  2. Hayır

    0 oy
    0.0%
  1. AKINCI

    AKINCI Vezir
    Vezir

    Katılım:
    18 Ekim 2017
    Mesaj:
    15
    Alınan Beğeniler:
    18
    Ödül Puanları:
    3
    [​IMG]
    DEVLET İSTİHBARATI NEDİR?
    Bir iskambil oynarken rakip oyuncunun elinde ki kağıtları bilmek dahî sizin oyunu kazanmanız için en büyük kozu verecektir. Peki ya devletler? Devletlerde oyun oynar. Fakat bu bizim bildiğimiz iskambilden epeyce farklıdır.

    "Devletler asırlık kararlar alır ve bunu icra eder." şeklinde genel bir tanı vardır. Bu tamamiyle yanlıştır. Devletler asırlık karar alsa dahî bunu anlık olarak değiştirebilirler. İstikameti -olağanüstü- değiştirmenin en temel sebebi ise istihbarat verileridir. Devletin en zemininden, zirvesine kadar sızabilen ve bulunduğu yerde alınan kararlardan, siyasi yapılanmalara, askeri vb. bilgilerin tümünü elde ederek, teşkilatı merkezine ileten kişilere ajan adı verilir.


    [​IMG]



    OSMANLI'DA İSTİHBARAT YAPILANMASI
    Cumhuriyet döneminde, Osmanlı İstihbarat belgelerinin birçoğu satılmış veya yakılarak imha edilmiştir. Bu sebepten çok fazla tespit elde edilememektedir. Yinede harici kaynaklardan elde ettiklerimizi paylaşalım. Osmanlı döneminde iç ve dış istihbarat olmak üzere iki ana dal vardı.




    İç istihbarat
    Doğrudan istihbarat: Osmanlı Padişahları, zaman zaman tedbdil-i kıyafet halkın arasına karışırdı. Herhangi bir araç, vasıta kullanmadan halkın ahvalini öğrenmeye çalışırdı.

    Ayak divanı: Bu istihbarat modeli de halkın nabzını tutmaya yarayan başka bir modeldi. Padişah, sadrazam, paşaları ve yaverleri ile beraber sarayın bahçesinde istişarede bulunur, ülkenin dört bir yanından gelen halk temsilcilerinden halkın durumunu, ihtiyaçlarını öğrenir ve buna göre görevlendirme yapardı.

    Tabii İstihbarat Merkezleri: Osmanlı zamanında faaliyet gösteren tekke ve zaviyeler, her dil ve dine mensup farklı milletlerden çokça misafir ağırlamalarından ötürü "nitelikli insan" yetiştirmenin yanı sıra, "tabii istihbarat merkezleri" işlevi de görürlerdi. Yine o dönemlerde çokça kullanılan hanlar da aynı istihbaratî bilgi elde etmek için kullanılmıştır.

    Dış istihbarat
    Bu istihbarat tipi tek çatı altında fakat farklı teşkilat yapılanmalarıyla anlatılabilir. Akıncıların taktiksel bir istihbarat teşkilatı olarak da kullanıldığını birçok yerde okuyoruz. Yukarıda da belirttiğimiz gibi Cumhuriyet döneminde kaybedilen arşivlerden dolayı çok fazla kaynak elde edemedik. Bu yüzden sadece arşivlerde bulunan ve teyit edilmiş ishibarat teşkilatlarını paylaşacağız.

    [​IMG]

    (yukarıda ki sembol Yıldız İstihbarat Teşkilâtı'nın sembolüdür.)

    II. Abdülhamid ve Yıldız İstihbarat Teşkilâtı (1880-1908)
    19. yüzyılın sonlarına doğru devlet istihbaratı yapılanması iyice geliştirilmiş, fakat hususi çıkarlara hizmet veren bir yapılanma haline getirilmiştir. II. Abdülhamid döneminde yaşanmış olan iç ve dış olaylar, Abdülhamid'i Yıldız İstihbarat Teşkilâtı'nı kurmaya zorlamıştır.

    Abdülhamid Han bir hatıratında:
    "Yabancı devletler kendi emellerine hizmet edecek kimseleri vezir ve sadrazam mertebesine kadar çıkarabilmişlerse, devlet emniyet içinde olamazdı. Doğrudan doğruya şahsıma bağlı bir İstihbarat Teşkilâtı kurmaya, bu düşünce ile karar verdim. İşte düşmanlarımın Jurnalcilik dedikleri teşkilât budur."
    ifadeleri ile bu teşkilâta neden bu kadar ihtiyaç duyduğunu belirtmektedir.

    [​IMG]

    (yukarıda ki sembol Teşkilâtı Mahsûsa'nın sembolüdür.)

    Enver Paşa ve Teşkilâtı Mahsûsa (1913-1918)
    19. yüzyıl sonlarında, Osmanlı Devleti' ne karşı ayrılıkçı yapılanmaların yoğunluk kazanması ve isyanların tüm memleketi sarması, istihbarat çabalarını da artırmıştır.

    Balkan Savaşı' nın getirdiği kötü sonuçlardan sonra, Osmanlı İmparatorluğu gibi üç kıtaya hükmetmiş, çeşitli din,mezhep ve millete bağlı toplulukları bir arada yönetmiş bir devletin gizli ve modern bir İstihbarat Teşkilâtı'na mutlak surette ihtiyaç olduğu artık anlaşılmıştır. Bu yapılanmayı sağlayacak olan ise; Harbiye Nazırı Enver Paşa olmuştur. Enver Paşa tarafından, Osmanlı Devleti'nin siyasî birliğinin korunmasını(?) sağlamak, ayrılıkçı örgütleri bertaraf etmek ve yabancı devletlerin ortadoğu bölgesinde istihbarat ve gerilla faaliyetlerine karşı koymak amacıyla kurulan İstihbarat Teşkilâtı'na, "Teşkilâtı Mahsûsa" veya başka bir adıyla "Umûru Şarkiye Dairesi" adı verilmiştir.

    Selam ve Dua ile...




     
    #1 AKINCI, 18 Ekim 2017
    Son düzenleme: 18 Ekim 2017
    Enka bunu beğendi.
  2. Hünkar

    Hünkar El Muzaffer Daima
    El Muzaffer Daima

    Katılım:
    3 Ağustos 2017
    Mesaj:
    177
    Alınan Beğeniler:
    30
    Ödül Puanları:
    28
    Şehir:
    Payitaht
    Yıldız İstihbarat Teşkilatı öyle bir teşkilattı ki Sultan Abdülhamid her hafiyesi ile kendi arasında bir şifreleme yöntemi kurmuştu. Bu yöntemler sayesinde asla far kedilmeden haberleşebiliyordu. Teşkilat o kadar sağlam bir teşkilattı ki size şöyle birkaç örnek vereyim. Papanın, Kraliçenin, ve diğer devletlerin en yakınları Abdülhamid'in hafiyelerindendir. Bu yüzdendir ki Abdülhamid onlardan her daim 1 adım öndeydi.

    Abdülhamid'in zekasının bunda payı elbette çok büyük. Ancak milletimizin hafiyeleri canlarını korkmadan feda etmeye hazır, gerçek aşkı ve sevgiyi bulmuş, bilgili ve gözü pek insanlardan oluşurdu. Padişahına çok bağlı kimselerdi bunlar. Öyle ki Abdülhamid kendine güvenilir kişileri şehzadelik döneminden liste yaptırmıştı.
     
    Enka ve AKINCI bunu beğendi.